Günün ağırlığı zihnime çökmüştü. Kalabalık bir şehrin ortasında, herkes bir yere yetişiyor, herkes bir şeyler yapıyor, herkes bir anlam arıyordu sanki. Oysa ben, kendi içimde bir labirentte dolanıp duruyordum. Her…

Subscribe Now for Real-time Updates on the Latest Stories!
Toprak, unutmaz. Üzerine basan ayağı da bilir, gövdesine saplanan baltayı da.Bir ağaç, susar ama unutmaz; bin yıl susar ama…
Bir zamanlar, rüzgârın bile pasaportsuz estiği bir ovada, dağların dumanı bir, türküsü aynıydı. Güneş doğudan yükselirken Qamışlo’nun başını okşar, batarken…
Göl, geceyi içine çekmişti. Suyun teninde ayın incecik parmakları geziniyor, her dokunuşta bir hatıra kıvılcımı beliriyordu. Rüzgâr susmuştu; yalnızca gecenin…
Günün ağırlığı zihnime çökmüştü. Kalabalık bir şehrin ortasında, herkes bir yere yetişiyor, herkes bir şeyler yapıyor, herkes bir anlam arıyordu…
Oturum Açın